14 Eylül 2015 Pazartesi

ÖLÜMÜN HER AN GELEBİLECEĞİNİ...

  
Her nefis ölümü tadıcıdır. Biz sizi, şerle de, hayırla da deneyerek imtihan ediyoruz ve siz Bize döndürüleceksiniz. (Enbiya Suresi, 35)

• Kendimiz dahil ailemizdeki herkesin, arkadaşlarımızın, tanıdığımız tüm insanların mutlaka öleceğinizi,

• Ölüm zamanımızı takdir edenin Rabbimiz olduğunu,

• Hepimiz için vakti belirlenmiş bir ecel olduğunu ve o an geldiğinde bunu hiçbir şekilde engelleyemeyeceğimizi,

• Ölüm ile birlikte Rabbimiz'e döndürüleceğimizi,

• Öldükten sonra bedenimizin hiçbir kıymetinin olmayacağını, 

• Mezara, toprağın altına konulan bedenin kısa zamanda çürüyüp yok olacağını,

• Ölüm anındaki pişmanlıkla edilen tevbenin kabul olunmayacağını, bu yüzden geç olmadan tevbe etmeyi,

• Dünyadaki bütün acizliklerin bize ölümü hatırlatmak için verildiğini,

• Ölümü düşünmenin insanı bütün hırslarından arındıracağını,

• Allah'tan "Müslüman olarak ölmeyi" istemeyi UNUTMAYIN.

YAŞADIĞIMIZ DÜNYANIN BİR GÜN YOK OLACAĞINI...

Gerçekten dünya hayatı, ancak bir oyun ve tutkulu bir oyalanmadır... (Muhammed Suresi, 36)

• Dünya hayatının uzun gibi görünse de, gerçekte bir tanışma vakti kadar kısa olduğunu,

• Dünyadaki "çekici süsler"in tümünün birer imtihan olduğunu,

• Herkese, öğüt alabilecek olanın öğüt alıp kendini düzelteceği kadar bir süre tanındığını,

• Kimin daha güzel davranacağının denenmesi için hayatın ve ölümün var edildiğini,

• Dünya hayatının geçici ve ahirete kıyasla yararının çok az olduğunu, 

• Dünyadaki nimetlerin, cennetteki gerçek nimetlerin çok eksik bir kopyası olduğunu, ahireti hatırlatmak kastıyla özel olarak yaratıldığını,

• Allah'ın dilemesiyle kıyamet günü bütün dünyanın tamamen yok olacağını,

• Dünya hayatının yalnızca tutkulu bir oyalanma olduğunu, asıl yurdun ise ahiret olduğunu, 

• Dünya nimetlerinin övünme aracı olarak görülmemesi gerektiğini,

• Gerçek müminlerin ahireti dünyaya asla hiçbir zaman değişmeyeceklerini UNUTMAYIN.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder